Gebelik sürecinde anne adayları, yaşamlarının en anlamlı ve özel dönemlerinden birini yaşarlar. Gebeliğin başlamasıyla birlikte her anne adayında farklı belirtiler görülmeye başlar. Gebe kalan bir kadın bu süreçte endişelerini daha derin yaşamaya başlar. Bebeği için endişelenir, ona zarar gelmesinden çekinir. Gebeliğin başlamasıyla birlikte, anne adayı için en önemli konuların başında, bebeğin kalp atışlarını hissetmek gelir. Bunu tedirginlik haline getirir ve bebeğin kalp atışlarının duyulmaması konusunda endişe yaşarlar. Bebeklerinin kalp atışlarını duymaları, rahatlamalarını sağlayacak önemli bir etkendir. Hamileliğin doğuma kadar belli süreçlerden geçmesi, anne adaylarının bunların bilincinde olması, vereceği tepkilere yardımcı olur. Bebeğin kalp atışlarını hangi dönemde duyacağını bilmek kadın açısından rahatlatıcı olacaktır.

Bebeğin kalp atışını duyma konusunda anne adaylarının strese girmelerine gerek yoktur. Stres hem gebelik üzerinde olumsuz etkiye neden olacak hem de bebek için zararlı olacaktır. Bu yüzden stres yaşayan anne adayları, gebeliğin en hassas dönemi olan ilk trimesterde bebeğini riske atacaktır. Bebeğin kalp atışları genellikle farklı haftalarda izlenebilir. Bazı gebeliklerde 5 haftalık kontroller sırasında bebeğin kalp atışları görülse de genellikle 6 haftalık hamilelikte kalp atışları izlenebilir. Yapılan doppler ultrason tetkikiyle bebeğin kalp atışları dinlenebilir. Kalp atışlarının en rahat izlendiği dönem 10 ve 12. haftalar arasındadır. Bu izlenimden sonra kalp atışlarının sürekli olarak takip edilmesi gerekir. Bazı gebeliklerde 5. haftada bebeğin kalp atışını izlemek için, transvajinal ultrason yapılması uygun olabilir. Bu yola genellikle riskli gebeliklerde başvurulur. Anne adaylarına bu konuda acele etmemeleri ve strese girmemeleri tavsiye edilir. Bebeğin kalbinin yapısı, kalbinin ritmi farklı haftalarda değerlendirmeye alınır. Bunun sağlıklı bir şekilde yapılması için, gebelik 20. haftaya ulaşmalıdır. Bu şekilde yapılan tespitlerde kalp kapakçıklarındaki, kalpteki sorunlar daha net bir şekilde belirlenir.

Bebeğin kalp atışlarının duyulması için, normal kabul edilen 6 haftalık süreç içinde eğer kalp atışları izlenmezse, bebeğin ölü olabileceği düşünülebilir. Fakat bu tespitin kesin olarak konması için, özel ultrason tetkiklerinin kullanılması gerekir. Bununla bebeğin ölü olduğu belirlendiğinde, kürtaj yapılarak bebeğin alınması gerekir. Bu şekilde bebeğin anne rahminde kalması sakıncalı olduğu kadar, mümkün değildir.

Gebelik yaşayan kadınlar bebeklerinin kalp atışını duymak, hareketlerini hissetmek ister. Bebekte kalp atışının duyulamaması, hareketlerinin hissedilememesi anne adayını tedirgin eden bir durumdur. Anne karnında yeni bir yaşamın başlaması, karnın büyümesi gibi gelişmelerin yanında, bebeğin kalp atışının duyulması, hareketlerinin hissedilmesi önemlidir. Kendisini 5.-6. haftalarda kalp atışıyla size hissettiren bebeğiniz, 7. haftayla birlikte hareketleriyle sizinle olur. Anne adaylarının çoğu bu ilk izlenimlerin farkına varamaz. Bunları 14 ve 26. haftalarda daha net şekilde duyabilirler. Daha önce doğum yapan kadınlar ve kilolu olmayan zayıf kadınlar bu konuda daha şanslıdır.

Gebeliklerin bir bölümünde gebelik kesesini oluşturan zar ve plasenta normal şekilde gelişmiş olsa da bunun içinde bebek gözlenemez. Bu, boş gebelik denilen anembriyonik gebelik olarak tanımlanır. Kendisini sadece kese içinde embriyo izlenememesi ve bebeğin kalp atışlarının duyulmaması şeklinde gösterir. Bu gebeliklerde yumurtlama sonrasında, spermle döllenme olur. Döllenen yumurta kadının tüplerinde ilerler ve rahim duvarına tutunur. Burada hücreler gelişince, embriyonun gelişeceği hamilelik kesesi oluşur. Embriyonun keseye yerleşememesi nedeniyle boş gebelik meydana gelir. Gebelik şüphesi olan kadına bu tanı konulduğunda, gebeliğin sonlandırılması gerekir. Bu yapılmazsa, boş kese yüzünden kadının ağrı çekmesine, kanama olmasına engel olunamaz. Bununla düşük yaşayan bir kadın ağır bir süreçten geçebilir. Kadınlar böyle bir şey yaşadıklarında, 1-2 ay sonra tekrar gebe kalmayı planlayabilir.